Hidatidosis: Edebiyatın Sürükleyici Bir Perspektifinden Bir Bakteriyel Salgın “Kelimeler, yalnızca düşündüğümüzü değil, aynı zamanda hayal ettiğimizi de yaratır.” Bu söz, bir edebiyatçının bakış açısına göre kelimelerin gücünü anlamamıza olanak tanır. Kelimeler bir bakıma, insan ruhunun derinliklerine inebilen, karanlıkları aydınlatan ve bazen de göz ardı edilen gerçekleri ortaya seren silahlar gibidir. Tıpkı bir edebiyatçının kelimeleriyle yarattığı dünyalar gibi, bilimsel kavramlar da kelimeler aracılığıyla insanları etkilemekte ve onları düşündürmeye sevk etmektedir. Bugün bahsedeceğimiz konu da, bilimsel bir fenomenin, edebi bir derinlikle ele alınabileceği bir örnektir: Hidatidosis. Çoğu kişi için belki de sıradan bir tıbbi terim olan bu kavram, aslında insanın vücuduna sızan…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Passo Bilet Ne Demek? Sadece Bir Giriş Kartı Değil, Toplumsal Bir Ayna Hayatta bazı kavramlar vardır; ilk bakışta sıradan, işlevsel ve teknik görünür ama biraz derine indiğinizde aslında çok daha fazlasını anlatır. “Passo bilet” de onlardan biri. Çoğumuzun aklına konser, maç ya da tiyatro geldiğinde adını duyduğu bu sistem, sadece bir etkinlik giriş aracı değil; kimlik, aidiyet, güvenlik, toplumsal eşitlik ve hatta sosyal adalet üzerine düşünmemizi sağlayan bir semboldür. Gelin, bu sade gibi görünen konunun ardındaki katmanlara birlikte bakalım. Passo Bilet Nedir? Teknik Tanımın Ötesinde Passo bilet, Türkiye’de özellikle spor karşılaşmaları, konserler ve kültürel etkinliklerde kullanılan dijital bir biletleme ve…
Yorum BırakGüvet Ne Demek? — Kültürlerin Derin Sularında Bir Antropolojik Yolculuk Bir Antropoloğun Daveti: Kültürün Sessiz Sözcükleri Kültür, insanlığın en karmaşık ve en büyüleyici bulmacasıdır. Güvet gibi kelimeler ise bu bulmacanın küçük ama derin anlamlı parçalarıdır. Antropolog için her kelime, bir toplumun zihinsel haritasında yol gösterici bir işarettir. Çünkü dil, yalnızca iletişim aracı değil, aynı zamanda kimliğin, aidiyetin ve anlam dünyasının taşıyıcısıdır. Bu yazıda “Güvet ne demek?” sorusunu yalnızca sözlük anlamıyla değil, kültürel ve sembolik bağlamlarıyla birlikte ele alacağız. Zira bir kelimenin kökenine inmek, o toplumun dünyayı nasıl algıladığını çözümlemektir. Güvet’in Kökeni ve Toplumsal Hafıza “Güvet” kelimesi, Anadolu’nun bazı bölgelerinde, gemicilik…
Yorum BırakBazen bir kelimeye rastlarsınız ve anlamını merak ederken kendinizi koca bir dünyanın kapısında bulursunuz. “Mahkûkat” kelimesi de tam olarak böyle bir kelime. Bilimsel olarak baktığınızda evrimin, canlılığın ve doğanın düzenine dokunan; felsefi olarak ele aldığınızda ise yaşamın kendisini sorgulatan bir kavram… Bugün, bu kelimenin derinliklerine biraz bilimsel bir merakla, ama sade bir dille dalalım. Mahkûkat Ne Demek? Köküne Bilimsel Bir Bakış “Mahkûkat” kelimesi Arapça kökenlidir ve “mahkûk” yani “yaratılmış” kökünden gelir. Dolayısıyla “mahkûkat”, yaratılmış olan varlıklar, yani tüm canlılar anlamına gelir. Bilimsel açıdan baktığımızda, mahkûkat kavramı evrendeki biyolojik çeşitliliği kapsar — bitkiler, hayvanlar, mikroorganizmalar ve elbette insan. Yani mahkûkat, sadece…
Yorum BırakGüneşlendikten Sonra Ne Sürülür? Tarihten Bugüne After-Sun Bakımı ve Bilimsel Tartışmalar Güneşlendikten sonra ne sürülür? sorusu, yaz mevsiminin en çok aranan başlıklarından biri. Cevap, yalnızca “serinletici bir jel” ya da “yoğun bir krem” değildir; cilt bariyerinin biyolojisi, UV sonrası inflamasyon ve oksidatif stres gibi süreçleri de hesaba katan bütünlüklü bir yaklaşımdır. Aşağıda hem tarihsel arka planı hem de güncel akademik tartışmaları özetleyerek, pratik ve güvenilir bir yol haritası sunuyorum. Bir Kısa Tarih: Yağlardan “After-Sun” Jellere Antik Mısır’dan itibaren insanlar güneşin ardından susam yağı, zeytinyağı ve bitkisel balsamlar kullanarak cildi yatıştırmaya çalıştı. Antik Yunan’da sporcular, güneş ve rüzgâr sonrası deriyi yumuşatmak…
Yorum BırakGümüş Böceğini Ne Yok Eder? Sosyolojik Bir Analizle Görünmeyenin Toplumsal İzleri Bir sosyolog olarak bazen küçük, önemsiz görünen varlıkların bile toplumsal düzenin aynası olduğunu fark ederim. Gümüş böceği —ya da halk arasında bilinen adıyla “gümüşçün”— sadece evlerimizin karanlık köşelerinde saklanan bir haşere değildir. O, düzenin bozulduğu, temizliğin ve dikkatin zayıfladığı anlarda beliren sembolik bir misafirdir. Bu yazıda “Gümüş böceğini ne yok eder?” sorusunu, yalnızca biyolojik değil, toplumsal bir metafor olarak ele alacağız. Çünkü bazen bir böcek, bir toplumun görünmeyen dinamiklerini anlamak için güçlü bir araçtır. Ev, Toplumun Küçük Bir Modelidir Ev, sosyolojide “mikro-toplumsal düzenin” en somut alanıdır. Gümüş böceği, genellikle…
Yorum BırakGasil Hane Ne Demek? Ölüm, Temizlik ve Varlığın Sessiz Bilgeliği Üzerine Felsefi Bir Düşünce Bir filozof için ölüm, yalnızca bir son değil; bilginin, ahlakın ve varlığın en saf sınavıdır. İnsan, ölümlülüğünü fark ettiği anda düşünmeye başlar. Gasil hane — yani ölülerin yıkandığı, temizlendiği mekân — bu düşüncenin mekânsal bir sembolüdür. Bu yazıda “Gasil hane ne demek?” sorusunu yalnızca kelime anlamıyla değil, etik, epistemolojik ve ontolojik boyutlarıyla inceleyeceğiz. Çünkü gasil hane, hem ölümün hem de insan olmanın sessiz bir aynasıdır. Etik Perspektiften Gasil Hane: Ölümün Ahlakı Etik açıdan bakıldığında gasil hane, insanın bir başkasına karşı duyduğu en saf sorumluluğun mekânıdır. Ölünün…
Yorum BırakBir Araştırmacının Gözünden: Helvanın Toplumsal Anlamı Üzerine Bir sosyolog olarak toplumun dokusuna baktığınızda, bazen bir tatlının bile ne kadar derin semboller taşıdığını fark edersiniz. Helva, sadece bir yiyecek değil; yasla, sevinçle, birlikle ve paylaşmayla örülü bir toplumsal anlatıdır. “En meşhur helva nerenin?” sorusu bu yüzden yalnızca coğrafi bir merak değildir. Aslında bu soru, toplumların kimliklerini, dayanışma biçimlerini ve cinsiyet rollerini anlamaya çalışan bir araştırmacı için çok katmanlı bir analiz alanıdır. Helvanın Coğrafyası: Kimliğin Tatlı Haritası Türkiye’nin hemen her bölgesinde helva vardır; ama her biri farklı bir anlam taşır. Kastamonu’nun un helvası, Balıkesir’in tahin helvası, İzmir’in meşhur Helvacı Helvası veya Çanakkale’nin…
Yorum BırakBuz Yolu TV’de Var mı? Güç, İdeoloji ve Vatandaşlık Üzerine Siyasal Bir Analiz Bir siyaset bilimci olarak, her kültürel ürünün arkasında bir iktidar ilişkisi yattığını düşünürüm. “Buz Yolu TV’de var mı?” sorusu kulağa basit bir medya sorgusu gibi gelse de aslında derin bir siyasal anlam taşır. Çünkü bir filmin nerede, nasıl ve kim tarafından yayınlandığı; iktidarın görünmez elinin, ideolojinin ve vatandaşın medya aracılığıyla şekillenen bilincinin yansımasıdır. Medya, sadece bilgi sunmaz; aynı zamanda düşünme biçimlerini düzenler. İktidar ve Görünürlük: “Buz Yolu”nun Politik Anlamı Modern dünyada iktidar, yalnızca siyasal kurumlarda değil, ekranların ardında da işler. “Buz Yolu TV’de var mı?” sorusu, bir…
Yorum BırakBatıl Korku Filmleri: Geçmişten Günümüze, Nereye Gittik ve Nerede Çekildiler? Geçmişi Anlamak, Bugüne Yolculuk Yapmak: Batıl Korku ve Sinemanın İzinde Bir tarihçi olarak, her bir toplumun kültürel evrimini anlamak, onların zamanla değişen düşünce biçimlerini gözlemlemek bana hep büyük bir ilham kaynağı olmuştur. Sinema ise, bu değişimlerin en güzel şekilde yansıdığı alanlardan biri. Özellikle korku sineması, batıl inançlar ve toplumların korkularına dair güçlü bir yansıma sunuyor. Batıl korku filmleri, bir toplumun sadece kolektif korkularını değil, aynı zamanda değerlerini, normlarını ve korkularını da gözler önüne seriyor. Peki, batıl korku filmleri nerede çekildi? Bu soruyu yanıtlarken, geçmişten günümüze nasıl bir dönüşüm yaşadığımıza ve…
Yorum Bırak